-
1 give a whistle
ıslık çalmak -
2 give a whistle
ıslık çalmak -
3 fluiten
ıslık çalmak [-ar] v -
4 whistle
islik; düdük; islik çalmak; düdük çalmak; islikla çalmak -
5 свистеть
свисте́ть пе́сенку — şarkıyı ıslıkla söylemek
свисте́ть арти́сту — artiste ıslık çalmak, artisti ıslıklamak
свисте́л теплово́з — bir lokomotifin düdüğü ötüyordu
ве́тер свисте́л в провода́х — rüzgar tellerde ıslıklanıyordu
-
6 шăхăр
ıslık, düdük, ıslık çalmak -
7 σφυρίζω
ıslık çalmak, ıslıkla çağırmak -
8 siffler
Iv i1 personne ıslık çalmak, düdük çalmak◊Le policier a sifflé. — Polis memuru düdük çaldı.
2 animal bazı hayvanlarda, ıslık çalmak◊Les merles sifflent. — Karatavuklar ıslık çalar.
IIv t1 appeler ıslık çalmak2 dénoncer düdük çalmak◊L'arbitre a sifflé une faute. — Hakem bir hataya düdük çaldı.
3 chanter ıslık çalmak4 huer yuhalanmak◊Le chanteur s'est fait siffler. — Şarkıcı yuhalandı.
-
9 whistle
n. ıslık, düdük, ıslık sesi, düdük sesi, rüzgârın sesi, vınlama, boğaz————————v. ıslık çalmak, düdük çalmak, ötmek, uğuldamak, vınlamak, ıslıkla çalmak* * *1. ıslık çal (v.) 2. ıslık (n.)* * *['wisl] 1. verb1) (to make a shrill, often musical, sound by forcing one's breath between the lips or teeth: Can you whistle?; He whistled to attract my attention; He whistled a happy tune.) ıslık çalmak2) (to make such a sound with a device designed for this: The electric kettle's whistling; The referee whistled for half-time.) düdük çalmak3) (to make a shrill sound in passing through the air: The bullet whistled past his head.) ıslık/vınn sesi çıkarmak4) ((of the wind) to blow with a shrill sound.) vınlayarak esmek2. noun1) (the sound made by whistling: He gave a loud whistle to his friend across the road.) ıslık2) (a musical pipe designed to make a whistling noise.) düdük3) (an instrument used by policemen, referees etc to make a whistling noise: The referee blew his whistle at the end of the game.) düdük -
10 pipe
n. boru, pipo, kaval, düdük, baca, cıvıltı, kuş sesi, şarkı söyleyen ses, nefes borusu, dev şarap fıçısı (yakl. 400 lt.)————————v. boru ile taşımak, boru hattından sevketmek, boru çalmak, kaval çalmak, düdük çalmak, ıslık çalmak, hopârlörle duyurmak, ince sesle söylemek, şeritle süslemek, sutaşı geçirmek* * *1. boru 2. boruyla taşı (v.) 3. boru (n.)* * *1. noun1) (a tube, usually made of metal, earthenware etc, through which water, gas etc can flow: a water pipe; a drainpipe.) boru2) (a small tube with a bowl at one end, in which tobacco is smoked: He smokes a pipe; ( also adjective) pipe tobacco.) pipo3) (a musical instrument consisting of a hollow wooden, metal etc tube through which the player blows or causes air to be blown in order to make a sound: He played a tune on a bamboo pipe; an organ pipe.) kaval2. verb1) (to convey gas, water etc by a pipe: Water is piped to the town from the reservoir.) boruyla taşımak2) (to play (music) on a pipe or pipes: He piped a tune.) kaval/gayda çalmak3) (to speak in a high voice, make a high-pitched sound: `Hallo,' the little girl piped.) çocuksu bir sesle konuşmak•- piper- pipes
- piping 3. adjective((of a sound) high-pitched: a piping voice.) ince, tiz- pipeline
- piping hot -
11 hiss
n. tıs, tıslama, ıslık, beğenmediğini belirtme————————v. tıslamak, ıslıklamak, yuhalamak, beğenmeyerek tıslamak, alaylı olarak tıslamak, küçük görerek tıslamak, sinirinden tıslamak* * *1. hışırtı 2. ıslıkla (v.) 3. ıslık (n.)* * *[his] 1. verb((of snakes, geese, people etc) to make a sound like that of the letter s [s], eg to show anger or displeasure: The children hissed (at) the witch when she came on stage; The geese hissed at the dog.) ıslık çalmak, ıslıklamak; 'tıss', 'hıss' etmek2. noun(such a sound: The speaker ignored the hisses of the angry crowd.) ıslıklama; tıslama -
12 სასტვენი
f.ıslık çalmak, ıslık gibi ötmek, ıslık gibi vızlayarak geçmek -
13 сызгыру
1. ıslık2. ıslık çalmak -
14 სტვენა
f.tıslamak, ıslık çalmaki.tıslama, ıslık çalma -
15 pfeifen
pfeifen <pfeift, pfiff, gepfiffen> ['pfaıfən]vi, vt ıslık çalmak;draußen pfiff der Wind dışarıda rüzgâr ıslık çalıyordu;ich pfeife auf...... beni ırgalamaz -
16 pfeifen
pfeifen v/i und v/t <pfiff, gepfiffen, h> düdük çalmak; ıslık çalmak;fam pfeifen auf (A) -i iplememek -
17 flöten
-
18 pfeifen
düdükdüdük çalmakpipoıslık çalmak -
19 насвистывать
-
20 освистывать
несов.; сов. - освиста́тьbirine ıslık çalmak; birini ıslıklamak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
ıslık çalmak — ıslık sesi çıkarmak Kocası kapıyı çekmiş, ıslık çalarak merdivenleri inip gitmişti. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıslık — is., ğı 1) Dudakların büzülerek veya parmağın dil üzerine getirilmesiyle çıkarılan ince ve tiz ses Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık / Yalnız arabacının dudağında bir ıslık. F. N. Çamlıbel 2) Bir şeyin çıkardığı ince ve tiz ses Söz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
etekleri zil (veya ıslık veya çalpara) çalmak — 1) çok sevinmek İlk mektebe gittiği gün Gülsüm ün sevincinden etekleri zil çalıyordu. R. N. Güntekin 2) alınan sevinçli bir haber üzerine telaşa ve heyecana kapılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sı kırmak — ıslık çalmak II, 83 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MUKA — Islık çalmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜKA' — Islık. Islık çalmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
işkırmak — safir vurmak, ıslık çalmak, pug çalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
NAKR — Oymak, kazmak. Taş oymak. * Kuşun yem toplaması. * Vurmak. * Sıklık vermek. * Ağaç üstüne nakşetmek. * Tanbur çalmak. * Üflemek. * Dille ıslık çalmak. * Parmak çıtlatmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sıkrışmak — birlikte ıslık çalmak, I I, 213 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
üşgürmek — üşürmek, kışkırtmak; ıslık çalmak I, 228bkz: ü şkürmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
üşkürmek — üşürnnek, kışkırtmak; ıslık çalmak I, 228bkz: ü şgürmek hatırlamak I, 228, 229 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini